Asya yakasında bir güzel çocuk atölyesi daha. Atölye 5

Bir bakşa güzel mekan gene Asya yakasında!

Atölye 5 çok çılgın çok güzel ve çok eğlendirici.

Atölye5 2008’de Sanat ve Fikir atölyesi olarak kuruldu. Cümlesi ‘kendini özgürce ifade et, yaratıcılığını paylaş’ oldu.

2013 Ocak ayında aynı cümle ve nedenle tekrar başladık. En önemli değişikliğimiz bu sefer ÇOCUKLARI da aramıza alıyor olmamız.
Atölyeler türlü oyunlar, aktiviteler, eğlence, şov ve deneyler aracılığıyla geri dönüşüm, sanat, bilim, teknoloji ve insan algısı konularını birleştirerek öğrenme, dönüştürme, yaratma, anlamlandırma ve yeni fikir üretme esasına dayanıyor.
Atölye 5 her yaştan ama 18 ay dan itibaren her çocuk için çok güzel sanat ve deney atölyeleri yapıyorlar.
Atölye 5 de bu hafta.

30 kasım cumartes

i Naylon Boyama. 18-36 ay . Naylon Boyama kolaj çalışması. eller , üstler kirlencek ama kahkahalar atılıcak bir atölye. 11:00-12:00

30 kasım cumartesi 4-6 yaş ve 6-10 yaş. Seramik

. Minik eller Seramik hamuruna can verecekler o muhteşem hayal güçleri ile.14:00 -16:00 arası

bu hafta sonu karşıya geçmek artık şart oldu. once iyi cücel

Kışın yüzmeyi sevmek,öğrenmek yazın güvenle yüzmek.

Oğlum denizi, denizin altında ki her şeyi çok sever doğduğundan beri. Söylediği ilk kelimeler hem ingilizce hem de türkçe pısh ve baluk(fish-balık). Bu yüzden bizim minik reşat paşayı yüzmeyi öğretmemiz farz olmuştu, o günlerde İstanbulda yurt dışında olduğu gibi 6 aylık tan başlayan önce kendini kurtarmayı sonra da yüzmeyi öğreten yüzme okulları mevcut değildi.

Reşat Paşa 2 yaşına gelince alem ettik kalem ettik ve kendimizi bir 2-3-4 yaş yüzme okuluna yazdırdık, çok da fayda gördük. Suyun üstünde durmayı öğrendik hatta altından gitmeyi bile öğrendik ama tam yüzme olmadı ve tam o sıralarda istanbul da Aqua Tots açıldığını öğrendik.
Belki gidip gören ilk kişilerden biriyiz hemen ısındık hemen alıştık.

Aqua TOts çocuklar için yapılmış bir havuz , onların boyuna uygun , onlar için suyun içinde minik oturma alanları mevcut ki öğretmen gösterirken üşümeden güvenli bir şekilde izlesinler. ilk ders deneme dersi bu derste seviyeniz belirlendikten sonra seviyenize uygun derse geliyorsunuz , her derste max 3 çocuk olabiliyor. her ders 30 dk ve dolu dolu geçen 30 dk , öğretmenler sırtlarını çocuklara hiç dönmüyorlar böylece minikler hep güvende. Yüzdükleri alan kulvarlarla ayrılmış durumda ve her seviye kendine ait 30 m2 lik kulvarda yüzüyor bu da miniklere güven duygusu aşılıyor.

Öğretmenlerin hepsi bir birinden ilgili, sabırlı ve sevgi dolu, 2 tanesi iyi derece ingilizce biliyor. burada öğretmenler sürekli değişiyor böylece çocuklar öğretmene değil suya, suda eğlenmeye alışıyor. aaa söylemeyi unuttum derslerin sonunda 10 dk çılgınca su da eğlenme var.

her yerde olduğu gibi burada da Resat Paşa nın favorileri var, Berk öğretmen akşam yemeklerinin konusu, acaba berk öğretmen sebze yiyormudur. Selin öğretmen ise tatlı bır sert yapısı ile Reşat paşayı hem zorluyor hem de güldürüyor ama Berk ve Selin dışında ki tüm öğretmenleri aynı sabır ve sevgi ile yaklaşıyorlar en minik canavardan en büyük canavarlara kadar.

Biz haftanın iki günü aqua tots dayız bekleriz.

Bu hafta 4 farklı etkinlik yazım ve daha niceleri bu hafta ne yapsak ne etsek diyorsanız, yazıların devamını , çocukla çılgın olan ve çılgın yazarlara sahip olan çılgın şehir rehberi www.bemaddy.com da bulabilirisniz.

Moda Koço'da yemek bir şahane!

Koço Moda’da vazgeçilmez bir lezzet durağı!

Biz bu hafta sonu Moda sahilindeki Koço’ya gittik. Eski bir lokanta olan Koço, eskiliğini korumuş ama modernleşmiş de... Hiçbir şey sizi rahatsız etmiyor. Tertemiz personeli, mis gibi kolalı masa örtüleriyle çok sevimli ve zevk sahibi bir mekan. Çocuk dostu mu sorusuna da kesinlikle evet diyebilirim. Mama sandalyesi mevcut, garsonların hepsi çocuklara karşı sempatik ve ilgili; balıkları tek tek anlatmaktan, kenarda azıcık oyun oynamaya kadar…

Şansımıza hava güzeldi. Biz terasta oturduk. Oğlum da rahat rahat etrafta dolaştı ve kendi oyunlarını oynadı. Yemekler süperdi. Özellikle de balıklar. Hele bir hamsi tava var ki dillere destan. Çocuklar için özel kılçıksız yapıyorlar. Bir de ciğer tava var ki, yaprak ciğerden yapıyorlar ve güzel hem de çok güzel… Kısacası biz masadaki her şeyi silip süpürdük. Koço eski ile yeniyi çok güzel harmanlamış bir lokanta ve çocuk dostu olmanın da ötesinde. Kesinlikle denemeye değer! 

Deniz Müzesi açıldı

Deniz Müzesi’nin Geri Dönüşü Muhteşem Oldu! Geçen hafta sonu oğlumuzun doğum günüydü. O gün Türvak Müzesi’nde doğumgününe özel çılgın bir Karagöz ve Hacivat Atölyesi’ne katıldık. Oğlumuz orada arkadaşlarıyla birlikte hem çok eğlendi hem de biraz yoruldu. Akşam olunca da yorgunluktan hemen uyuyakaldı. Biz de Pazar günü daha sessiz sakin bir aktivite yapalım diye düşündük. Aklımıza hemen yeni açılan Deniz Müzesi geldi. Çok da iyi bir fikirmiş gerçekten... Ben ve oğlum Topağacı’ndan yavaş yavaş yürüyerek Beşiktaş’a geldik. Yolda renkli merdivenler gördük ve her birinde tek tek durup baktık. Neden boyandıklarını konuştuk. Beşiktaş Çarşı’nın içindeki dükkanların vitrinlerine baka baka yürümeye devam ettik. Simit aldık ve yavaş yavaş Deniz Müzesi’ne geldik. Müze tam olarak bitmemiş aslında ama bitmiş kısımları çok güzel olmuş. İçine çocuklar için çok güzel bir oda da yapmışlar. Bu odada Deniz Müzesi temasına paralel olarak, kocaman bir gemi güvertesi bile var. Özel gemi yap-bozlarının yanı sıra iplerle yapılan bir harita oyunu da bulunuyor.  Çocukların hemen ilgisini çeken bir denizaltı telsizini de saymadan olmaz. Bizimki tabii ilk olarak bu odayı ve telsiz alanını keşfetti. Daha sonra müzenin diğer kısımlarını da hep birlikte heyecanla gezdik. Bizimki saltanat kayıklarının ne kadar büyük olduğunu görünce çok şaşırdı. Nasıl bu kadar çok insan çekebiliyor diye sordu da durdu… Uzun uzun gezdikten sonra çok yorulmuştuk. Dolmuşa bindik ve evimize döndük. Meraklıları için hemen söyleyelim müze şimdilik çok yeni; tüm bölümleri henüz açılmamış. Özel organizasyonlar ve çocuk atölyeleri yapmayı da planlıyorlarmış... Deniz Müzesi, Türkiye’de müzecilik anlayışının değiştiğini gösteren iyi örneklerden biri. Haydi Deniz Müze’sini gezmeye!

Florya da bir cumartesi günü

Gezgin aile olarak Cumartesi günümüzü evimizden uzak olan ve çok da sık gitmediğimiz Yeşilköy- Yeşilyurt ve Florya civarında geçirdik ve çılgınca eğlendik . İşte size koskoca bir günü Florya civarında nasıl geçirebiliceğinizin yol haritası. İyi gezmeler.  Güne önce Havacılık Müzesi ile başladık. Havacılık Müzesi, Türk Silahlı

Kuvvetleri’ne bağlı bir müze ve erkek çocuklar için ve tabii gökleri seven kız çocukları için muhteşem bir dünya… Geziye önce kapalı alandan başladık, minik uçak maketleri, uçak parçaları, mermiler, toplar, roketler derken en eski pilot üniformalarına geldik. Oğlum pilotların da dalgıçlar gibi giyindiklerini görünce epey şaşırdı. Kapalı kısmı seyrettiğimiz Türk Kuşu gösteri videosu ile bitirdik ve dışarı çıktık. Dışarıda en eski savaş uçaklarından, en yenilerine kadar onlarca uçak , helikopter ve F16 uçakları var. Çocuklar uçakların içine dahi bakabiliyor. Havacılık müzesi çok eğlenceli ve çok görsel bir mekan. Öğle yemeği için bir kaç farklı alternatif var. Bunlardan biri Havacılık Müzesi içindeki kantin, bahçede oturup serin serin Türkiye’nin en ucuz ve en bol kaşarlı tostunu yiyebilir, üzerine de en güzel ayranını yudumlayabilirsiniz ve bu yemek size sadece 4 tl ye mal olabilir. Yok daha ciddi bir yemek olsun diyorsanız yakındaki Kaşıbeyaz’a gidip kebap kültürüne girip kendinizden geçebilirsiniz. Siz bunu yaparken çocuğunuz bahçede kurulan şişme oyun parkında çılgınca eğlenebilir ve oradan hiç dışarı çıkmak istemeyebilir. Ya da bizim yaptığımız gibi Beyti et lokantasına gidebilir ve Türkiye’nin en güzel pirzolalarını yiyebilirsiniz. Çocuğunuz için özel olarak pirzolalar tek tek folyo ile sarılmış tutacak yerleri bile mevcut hatta pilavdan kulübe ve havuçtan tavşan bile yapılıyor tabaklarda... Çocuk sever bir lokanta Beyti ve tam 80 yıllık. Bütün bu yemeklerden sonra hala gücünüz var ise size Aqua Florya’yı görmenizi tavsiye ederim. Muhteşem güzel bir akvaryum, çocuklar bayılıyor. Her türlü deniz canlısını orada görmek mümkün. Koskoca bir yer. Bir kaç alanda bazı deniz canlılarına dokunmanıza izin bile veriyorlar. Akvaryumdan sonra artık bir kahveyi hak ettiniz. Akvaryum binasının içinde yer alan Sütiş’te güzel bir kahve veya çay eşliğinde güzel bir pasta ile gününüzü sonlandırabilirsiniz. İşte size çok eğlenceli, çılgın ve bir o kadar da eğitici bir hafta sonu gezisi. Hem anne ve babaların eğlendiği, hem de minik canavarların eğlendiği bir gün. Başka ne isteriz ki…